Bu yarımadayı ziyaret etmeniz için yapmanız gereken şey pasaportunuzun bir kopyasını Athos Dağı Hac Bürosuna göndermek olmalı. Hemen hemen her gün, 100 Ortodoks ve 10 Ortodoks olmayan erkek hacı adayı, yarımadada bulunan Athos Dağı’ndaki 20 manastırdan birinde üç gece kalmak için kabul ediliyor. Fakat dini görüşü ne olursa olsun kadınlar dağa giriş için asla izin alamıyor. Bu adanın katı kuralları arasında yer alıyor. Bu yasağın tam bin yılı aşkın süredir yürürlükte olması ise duyanları adeta şaşkına çeviriyor. Hatta adaya girmeyi geçin, kadınların yarımadanın kıyısına dahi 500 metreden fazla yaklaşmalarına izin verilmiyor. Athos Dağı hakkında, ‘Cennette Yenilenme’ adlı kitabın yazarı Dr. Graham Speake’e göre, 10. yüzyıldaki bir fermanda dişi hayvanların yarımadanın dışına çıkarılması gerektiği belirtiliyor ancak kadınlar hakkında bir şey söylenmiyor, çünkü herkes kadınların erkek manastırlarına girişlerine izin verilmediğini zaten biliyor.
Bu, Hristiyan din adamlarının ettiği bekâret yeminini çiğnenmemesini sağlamanın en basit yolu olarak düşünüldü.
Aynoroz’u farklı kılan ise, bütün bir yarımadanın tek bir dev manastır olarak sayılması ve kadınlara yasaklanması olarak biliniyor. 1946-49 yılları arasındaki Yunan iç savaşında, yarımadaya kaçan hayvanlarını almaya gelen köylülerin arasında kadınların da olduğu söyleniyor.
Yasağa rağmen bir kadının kurallara aldırmayıp adaya gittiği ise iddialar arasında yer alıyor. 1953 yılında Maria Poimenidou adlı bir kadının, erkek kılığına girerek adaya gitmeyi başarmasının ardından kadınların Aynoroz’a gidişini yasaklayan bir yasa çıkarıldı.