Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde 15 Mart 2019 tarihinde 2 camiye saldıran terörist Brenton Tarrant, 51 kişiyi öldürdü, 40 kişiyi de yaraladı. Tarrant, Ağustos 2020’de çıkarıldığı mahkemede hakkındaki tüm suçlamaları kabul ederek müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 51 Müslümanın katili Tarrant, karara itiraz ederek geçtiğimiz hafta temyiz mahkemesine başvurdu. İHA’nın haberine göre mahkeme, duruşmanın tarihini ve detaylarını paylaşmadı. Ağustos 2020’de Christchurch Yüksek Mahkemesi’nde görülen davanın hüküm duruşmasında Hakim Cameron Mander, 29 yaşındaki Avustralyalı terörist Tarrant’ın 51 cinayet, 40 ayrı cinayete teşebbüs ve bir terörizm suçundan hüküm giydiğini ve şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezası aldığını duyurmuştu. Hakim Mander terörist Tarrant’a yönelik, “Benim gözlemime göre sebep olduğunuz zarar konusunda hiç özür dilemediniz. Odak noktanız kendiniz ve kendinizi içinde bulduğunuz konum gibi görünüyor.” şeklinde konuşmuştu. Mander, “Ömrünüz boyunca hapis yatmanızın uzunluğu ne kadar uzun olursa olsun, yaptıklarınızı telafi edebileceğini düşünmüyorum. Ölçebildiğim kadarıyla kurbanlarınıza karşı bir empatiden yoksunuz.” demişti. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ise terörist Tarrant’a verilen ömür boyu hapis cezasının ardından yaptığı açıklamada, “Onun artık gün yüzü görmeyecek olmasından ötürü içim rahatladı.” ifadelerini kullanmıştı. Ardern, “15 Mart travması kolay iyileşmiyor ama bugün umarım teröristin adını duymak veya anmak için herhangi bir nedenimiz var. Bir ömür boyu eksiksiz ve mutlak bir sessizliği hak ediyor.” demişti. Başbakan, “Bu, Yeni Zelanda’da benzeri daha önce hiç görülmemiş bir suçtu ve şimdi de daha önce hiç görmediğimiz bir ceza verildi.” şeklinde konuşmuştu. Öte yandan, 15 Mart 2019’da terörist Tarrant, Christchurch’teki Al Noor Camisi’ne yarı otomatik silahla saldırırken, Cuma namazı için toplanan Müslümanlara kurşun yağdırmıştı. Katliamını kameraya kaydeden Tarrant, Müslüman karşıtı bir marş çalmıştı. Tarrant, Al Noor Camisi’nde yakın mesafeden 44 kişiyi öldürmüş, ardından yakınlardaki Linwood banliyösünde ikinci bir camiye saldırarak 7 kişiyi daha katletmişti. Ülkede, camilere düzenlenen saldırıların ardından yarı otomatik silahları yasaklayan yeni bir yasa meclise gelmiş, yaklaşık 50 bin kişi ise silahlarını polis teslim etmişti.